Categories
Bayramlar Sosyal

Dördüncü nesil ile yakınlaşmalar

Bir süredir babaannem ve dedem tedavi görmek için İstanbul’da.

Nihayet uzun süredir yapmak isteyip de bir türlü denk getirip yapamadığımız ziyaret gezisini bu hafta sonu yapmayı başarabildik. Ziyaret gerçekten görülmeye değer sahneler vardı (Dedem ve Babaannem küçük torunlarını kucaklarına aldığında gözlerinde oluşan ışıltı gibi).

Sizler ile bu buluşmada çektiğim bazı fotoları paylaşmak isterim…

Categories
Sosyal

Orman Yangını

Çok etkileyici bir fotoğraf. İlk defa Babe I’m on fire şarkısının klibinde görmüştüm. Geçen google images de gezerken denk geldi… Siteye koymadan edemedim. İlgilenenler içni ufak bi de açıklama yazısı koydum. Çevirmeye vakit olmadığı için ingilizce, kusuruma bakmayın lütfen.

johnmccolgan

John McColgan

Two deer take refuge in the Butterfoot river as there forest home burns.

John McColgan, a BLM firefighter, took photos on August 6th, 2000 while fighting fires in the Bitterroot Valley of Montana. McColgan says he “just happened to be in the right place at the right time” with his Kodak DC280 digital camera.

This photo originally came to people via e-mail, with numerous forwards making its origin highly difficult to trace. It bore only the following message:

“This awesome picture was taken in Bitteroot [sic] National Forest in Montana on August 6, 2000. The photographer, John McColgan, is a fire behavior analyst from Fairbanks, Alaska. He took the picture with a digital camera. Because he was working at the time he took the picture he cannot profit from it; however, we feel the picture is a once-in-a-lifetime shot and should be shared.”

It was subsequently popularized and published in various journals.

Categories
Müzik Sosyal

Luxus konseri

Bir kaç gündür psikopat gibi dinledim acayip şeyler şarkısını salı i-con dan iş arkadaşım Aytekin ile paylaşım sonrasında aramızda geçen diyaloglar üzerine dün gece (hafta içi olmasına rağmen) ile Luxus konserine gittik…

Konser Jolly Joker Balans ta idi. Luxus saat 11 gibi sahne aldı…

İlk bir kaç şarkıda bir miktar hayal kırıklığı yaşatsalar da ilerleyen vakitlerde (özellikle ikinci bölümde) açıldılar ve dinleyenlere güzel bir konser yaşattılar…

Gelecek vaadeden güzel bir grup olduğunu düşünüyorum… Yolları açık olsun…

Categories
Müzik Şarkı Sözü Sosyal

Bana bir şeyler oluyor, acayip şeyler oluyor

luxusHe he, başlığa bakıp peşin hüküm vermeyin… Bana bişi olduğu yok. Ben aynıyım… Bu son günlerde kalbimi fethetmiş bir grubun Luxus’un şarkısı… Müziklerinde çok farklı tatları bir arada bulmanız mümkün…

Hararetle albümünü almanızı tavsiye ederim…

Klibi izlemek için http://fizy.org/yjpDXYd@xvfC

Acayip şeyler – LUXUS

Düşündüm bu zararın neresinden dönsem. (x2)
Etrafıma milimetrik çizgiler çeksem (x2)
Benim tanrımın son duaları bunlar (x2)
Bir koşu ölülerimi gömüp de gelsem (x2)

Bana birşeyler oluyor, acayip şeyler oluyor… (x4)

Hanginiz gördünüz önceden mavi kafalı bir fil.
Peki hanginiz atmosferden benim kadar rahatsız
Şimdi kırıp dizlerinizi oturun bakayım yerlerinize
Zaman geçirmeden başlayın siz de son duanızı etmeye (x2)

Bana birşeyler oluyor, acayip şeyler oluyor… (x10)

Acayip şeyler oluyor…

Bana birşeyler oluyor, acayip şeyler…

Categories
Müzik Şarkı Sözü Sosyal

R.E.M – The One I Love

Bu hafta stüdyoda bunu mu çalsak?

This one goes out to the one I love
This one goes out to the one I’ve left behind
A simple prop to occupy my time
This one goes out to the one I love

Fire (she’s comin’ down on her own, now)

This one goes out to the one I love
This one goes out to the one I’ve left behind
Another prop has occupied my time
This one goes out to the one I love

Dinlemek için… http://fizy.org/y5S-nt4-kwq@

Categories
Eleştri Sosyal TC Yorum

2B Arazileri satılamaz

TEMA logo

Bildiğiniz gibi AKP cumhuriyetimizin ne kadar kazanımı varsa yerle bir etmeyi, varlıklarını yandaşlarına peşkeş çekmeyi geldiği ilk günden bu yana sistematik bir şekilde arttırarak devam etmektedir… Kendilerinde bu güveni nerden buluyorlar bilinmez ama şu noktada Allah korkuları olmadığı kesin…

Bir hata yapılmıştır ve bir arazi orman niteliğini yitirmiş olabilir… Bu hatayı telefi etmenin yolu o araziyi satmaktan mı geçer? O araziye tekrar orman niteliği hadi geçtim, yeşil alan niteliği kazandırılamaz mı? İlla ki birilerine satıp elden çıkarmak mı gerekir?

İçinde azıcık Allah korkusu olan insanlar böyle davranamaz değil mi?

İşte bu konuya dikkat çekmek, kamuoyu oluşturmak için TEMA‘nın bir imza kampanyası var.

Siz de kampanyaya katılarak konuya duyarlılığınızı gösterebilirsiniz.

İmza kampanyasına http://www.tema.org.tr/2B/ adresinden katılabilirsiniz…

Not: söylemeden edemiyeceğim. Konu hassas bir konu ama imza formunda doğum tarihi ve eposta bilgisi gibi kişisel bilgilerin istenmesi ve formun altında kafadan işaretli olarak gelen “TEMA Vakfı Haber Listesine Katılmak İstiyorum” seçeneğinin bulunmasını ahlaki olarak yanlış buluyorum…

Categories
Çalışma Hayatı Sosyal

Fırtına çıktığında uyuyabilirim!

Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Nihayet çelimsiz bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp “çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edemedi. “Sayılır” dedi adam, “fırtına çıktığında uyuyabilirim.”

Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar sonra bir gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Adamın odasına koştu: “Kalk, kalk! Fırtına çıktı.” Adam yatağından doğrulmadan mırıldandı: “Boş verin efendim, gidin yatın.”

Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı. Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu. Aaa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti.

Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.

Fırtına devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim.”

Categories
Teknik Yazılım

Unable to step

Sanırım ölümüm Visual Studio yüzünden olacak. Garip hatalar silsilesine yeni bir tane katıldı…

unable-to-step

Yarı Türkçe, yarı İngilizce bir garip mesaj… Debug ederken pat diye karşıma çıktı… Anlayabilene aşkolsun…

Kurtarımız Google’ da kısa bir aramadan sonra debugger hatası ile ilgili bir çözüme ulaştım…

Orjinal metin şöyle:

Unable to step. The operation could not be completed. A retry should be performed.

Thanks to the help of one extremely helpful customer, I was able to identify the problem last night. This is a bug in the debugger. There is a race condition that happens when all of the following are true:

Script debugging is enabled in IE
User is debugging IE and another process
The other process stops (hits breakpoint, step operation completes, stops at an exception, etc) at a moment when IE is not running script code
IE starts running script code at roughly the same moment that the user hits F10/F5 in Visual Studio. The most likely reason for this to happen is that the code from ‘setTimeout’ is run, but I am not a JScript expert, so I am sure there are other possible reasons as well.
Now that we have finally found the cause, we are going to work on getting a fix into future versions of Visual Studio. I will try my hardest to get this into Visual Studio 2008 SP1.

In the mean time, there are a couple of work arounds which you can try:

1. If you hit this problem, I believe you could detach the debugger and then re-attach.

-or-
2. This problem happens when debugging ASP.NET and when script debugging is enabled in IE. If you disable script debugging in IE, or toggle it on and off when switching between debugger server-side and client-side problems, you would be able to work around the issue.

-or-
3. If your web application is using setTimeout, you may be able to avoid or at least reduce the problem by doing something to ensure that script runs less often. This could mean increasing the timeout value, or this could mean adding conditions around when setTimeout is used.

Thanks to everyone’s help and we are sorry that you are experiencing this issue,

Gregg

Kaynak: http://social.msdn.microsoft.com/Forums/en-US/vsdebug/thread/2320a943-d52d-437a-abec-6f1e9f929b52/

Categories
Eleştri Sosyal

Tutumlu olmak

Öncelikle Yazıyı paylaşan Aslı arkadaşıma teşekkür ederim… Bir başlığı yoktu… Özür dileyerek bir başlık koydum…

Tutumlu olmak

long_rice-id279Beş yaşında idim. Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi, aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu .

Çocukluk iste,

-Aman babaanne, bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?

Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.

– Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun?’

Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.

Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Alain’ in proposlarini okuyorum. Birden irkildim. Babaannemi hatırladım.

Alain, “bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur.” diyordu. İlave ediyordu.

“Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır” diyordu.

On dokuz yıl evveldi. Stockholm’e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm.

‘Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun’ diyordu.

Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde’ İsveç çeliğinden yapılmıştır’ diye yazardı. İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.

İsviçre’de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur. ‘Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. İsviçre’nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun.’

Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş, hayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir.. Böyleleriyle; evini mezat salonuna çevirmiş zavallı, diye eğlenirler.

Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.

Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor.

Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve;

“Şu andan itibaren” der, “Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.”

Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok.

Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak…

*Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakta, gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?
*Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, İlk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.

Bir mıh bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir at bir komutanı,
Bir komutan bir orduyu,
Bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu..

Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız. Burada parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.

(ALINTI – Yazarı Bilinmiyor)

Categories
Bilgisayar Internet Teknik Wordpress

WordPress Content Editor Upload/Insert Image kayboldu!

ss-2WordPress 2.7 ye yükseldik… Bunu yaparken 2.6 yükselirken kaybolan imaj ve video, ses ekleme fonksiyonun geri geleceğini umuyordum… Ama geri gelmediler… 🙁

Sonra wordpress forumda biraz araştırınca bu sorunun yüklenmiş 2.6 ve 2.7 ile uyumsuz bir eklentiden kaynaklanabileceğini okudum… Sonradan bir şablon ile yüklenmiş bir eklentiyi kapatınca sorun düzeldi…

Artık yazılarıma imaj ekleyebileceğim…