Dün gece ilk kez kızımızı lunaparka götürdük. Ağzı açık şekilde yanıp sönen ışıklarıyla dönen oyuncakları seyrederken gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.
Hele balonları fark edip çıldırdığı an unutulamaz. Boyundan büyük “Patrick Star” uçan balonunu eline aldığında ise ipinden asılırak aşağıya çekti ve kolunu yakalayarak kaşınan dişlerini kaşımaya koyuldu. Ardından atlı karıcaya bindi. İndiğinde ise tekrar binmek isteyişi bizi çok güldürdü.
Rengini beğendiğinden olsa gerek elinde annesinin verdiği dondurma olmasına rağmen benim çilekli imajı veren dondurmama göz dikti.
Gecenin sonunda ise Bostancı Lunapark girişinde bulunan dövmecinin cici yavru köpeği ile yakınlaşmaya çalıştı.
Tabi bu kadar aksiyonun ardından eve sokabilmek oldukça güç oldu.